bugün

entry'ler (5)

kediyi canlı canlı yakan şerefsiz

bunu alıp kaplan kafesine atacaksın. atarken de diyeceksin ki;

"bre deyyus-u ekber. Yeğenine yapması kolay, hadi erkeksen aynısını dayısına yap da görelim."

sonra da biranı alıp izleyeceksin. bir de zevk sigarası yakacaksın.

subay

sahada şahsi hatalarının bedelini kendi canıyla, sevk-idaredeki hatalarının bedelini ise askerinin canıyla ödeyen kişi. nasıl bir vicdani sorumluluktur, sizin takdirinize bırakıyorum.

belindeki kılıç nezdinde ülkenin namusunu, omzundaki yıldızları nezdinde ülkenin geleceğini temsil eden kişi. gençtir, 22-23ünde mezun olsa, sınıf okulu komando kursu falan filan derken 24-25inde kıtaya çıkar. öyle sağdaki soldaki antimilitarist sevgi pıtırcıklarının söylediği gibi vicdansız, merhametsiz kişiler değil, uyacağına dair namusu ve şerefi üzerine yemin ettiği kanunlara ve nizamlara uyar. 24ünde 25inde omzuna devletin ve milletin namusunu ve geleceğini, vatanın tam bağımsızlığını ve bölünmez bütünlüğünü, ettiği andın yükünü yüklenir, emekli olana dek değil, sefer görev emri düşene dek de değil, ölene dek o yükü bırakmaz.

bedel ödemiştir. osura sıça subay olan yoktur. eğitimde arazi görmemiş, no more menteş dememiş subay yoktur, gerek harbiyelisi gerek sutasaklısı sınıfı ne olursa olsun o menteşi görür, arazide yatar, intikal yapar, harekat sahasını bizzat yerinde öğrenir.

ben de bir subay adayıyım. öyle ki, geçtiğimiz bir yıl boyunca spor yapmış, içkiyi ve sigarayı bırakmış, 10 şınavı zor çekerken 50 nizami şınavı, 12 nizami barfiksi, 60 nizami mekiği görmüş birisiyim, otobüs kovaladığımda yetişemeyen biriyken, 1500 metreyi sırtımda 10 kilo yük ve botla durmadan koşabilir haldeyim. alımlara yetişebilmek için üstten ders almış, fakülteyi 3 yılda üç küsürlü bir dereceyle bitirmek üzereyim ve sınavlara girmeme bir yıl daha var, zorlu bir kpss-ales-yds-spor-üniversite maratonunun içindeyim. bu mesleği dibine kadar hak ettiğimi düşünüyorum, bunu da kanıtladım, kanıtlıyorum, 1 yıl daha kanıtlamaya devam edeceğim.

e üniforma bedene giyilmez, ruha giyilir. siz bakmayın sosyal medya şebeklerine, mevzisini falan paylaşıp ifşa eden, birliğini ve hayatını tehlikeye atan sığırlara, üniforma giyip sağa sola atan şapşallara, prim için göt verecek orospu ruhlulara. üniforma bedene giyilmez, ruha giyilir efendi hazretleri. ruhuna giymedikten sonra değil bedenine giymek, götüne soksan fayda etmez. bu bağlamda, bir yıldır ayakkabılarımı her gün üşenmeden boyuyor, her sabah sakal tıraşımı oluyor, yatağımı yorganımı odamı masamı kendim temizleyip düzenleyip topluyor, elbiselerimi kendim ütülüyorum. kravat bağlamayı da öğrendim. iyi bok yedin demenizi duyar gibiyim, doğru, yediğim en iyi boklardan birisiydi bunları yapmak, iyi ki de yemişim, yemişim ki hayatımı bir düzene sokabilmişim.

kendini, sınırlarını tanıyıp, fit bir vücuda, sağlam bir kondisyona, güce, disipline kavuşmak isteyen arkadaşlara tavsiyem, askeri sınavlara hazırlansınlar, girmeseler dahi hazırlansınlar. inanın, bir buçuk yıl önceki benle, şimdiki ben çok farklı insanlar.

çok konuştum, kusura bakmayın

1 hafta mastürbasyon yapmayan erkekteki değişimler

seneye subaylık sınavına girmeden önce ufak bir değişiklikle 2 hafta versiyonunu deneyeceğim şey. güç ve dayanıklılık patlaması yaşatsın yeter.

trabzonda biji biji yapamayan kürdo

adama derler ki: (bkz: sikerler oğlum hepimizi sikerler)

palu ailesinin çıktığı palu coğrafyasını tanıyalım

bugün gazetede okudum, paluda bir yerel dernek bu ailenin o ilçeyle hiç bir bağı olmadığını söylemiş.